Sosyal Medya

Makale

Türkiye’nin anlamı

Üzerinde yaÅŸadığımız bu topraklar, namaz kılar gibi vatan kılınmıştır. Bunun aksini kimse söyleyemez.
Yunus Emre'nin niçin çok sayıda türbesi olduÄŸunu hiç düÅŸündünüz mü? Ona sahip olmakla deÄŸil, bu topraklara sahip çıkmakla ilgili özel bir durumdur bu. Dönemin ÅŸartlarını göz önünde bulundurursanız, o türbelerin her birinin birer tapu senedi olduÄŸunu görürsünüz.

Rivayetlere göre, Saru Saltuk vefat ettiÄŸinde, evinden yedi tabut birden çıkmış ve her tabut, baÅŸka bir yöne götürülmüÅŸ, gömülmüÅŸtür. Bunun nedenini biraz düÅŸünün derim.
Ben de düÅŸüneyim: Bu topraklarda daha yeniyiz. Ne olacağımız belli deÄŸil. İnsanımız, hiç olmazsa bu kabirlere, türbelere sahip çıkar, buraları kolay kolay terk etmez.

İbn-i Haldun, coÄŸrafyanın kader olduÄŸunu söyler. Türkiye de bizim kaderimizdir.
İnancıma göre, burası, Uhud Savaşı'nda okçuların korumak zorunda olduÄŸu, hiç ayrılmamaları gereken tepe gibidir. Buradan bakınca, Mekke'den Medine'ye, Halep'ten Åžam'a, BaÄŸdat'tan Kudüs'e, Buhara'dan Semerkand'a, Saraybosna'dan Üsküp'e kadar her yer görünür. Burayı terk etmek yahut zayıf bırakmak, ta oralara yansır, nitekim yansımıştır. O halde, Türkiye'nin 'köprü' olduÄŸunu söyleyenlere 'kale' hatırlatması yapalım.

Burası, ülkelerden bir ülke, topraklardan bir toprak deÄŸildir. Burada yaÅŸamanın, kalmanın çeÅŸitli zorlukları vardır. Buna 'bedel ödemek' diyoruz. Unutmayalım ki, insanlar ölür, milletler yaÅŸar. Bazen bir bir, bazen bin bin.
Åžimdi, yeni bir dönemden geçtiÄŸimiz söyleniyor. “Kim bu cennet vatanın uÄŸruna olmaz ki feda” gibi duygular, bayrak gibi kelimeler, bazılarına göre, 'hamaset' kapsamına giriyor. Girsin.
***
Borçtan kurtulmanın iki yolu vardır: Ödemek yahut inkâr etmek. Bu, doÄŸup büyüdüÄŸümüz topraklar için de geçerlidir.
Anadolu'da, hayırlı evlat ile hayırlı devlet, aynı cümle içinde kullanılır. Bu bir dilektir, duadır: 'Allah hem hayırlı evlat, hem hayırlı devlet nasip etsin.' Ne güzel.
Güzel olmayan ise, çok uzun zaman, Türkiye'nin ne anlama geldiÄŸini idrak edememiÅŸ insanlar tarafından yönetilmiÅŸ olmamızdır. Bu zihniyetin temsilcileri hâlâ içimizdedir.
Uzatmayalım, fakat devam edelim.
Yüksek kültür, yüksek bir hayat tecrübesiyle elde edilir. Bu, devletler için de böyledir. Selçuklu-Osmanlı aklı, bize bu konuda çok ÅŸey söyler.
Devlet görgüsünden bîhaber kimselerin devleti yönetmeye talip olması, aziz milletimizin gözünden ve gönlünden elbette kaçmıyor. Bunu unutmayalım: Sadece insanlar deÄŸil, milletler de tecrübeden ibarettir. MoÄŸol istilası da, Tek Parti dönemi de, bu tecrübelerden biridir.
***
Kalp, insanın ana yurdudur, baba ocağıdır. Bu topraklar da, iyiliÄŸin, merhametin, ÅŸefkatin ana yurdudur. Anadolu ismi de buna dahil. 
Pul koleksiyonuna biraz ilgi duyanlar bilir: Bu ülkede, 'ÅŸefkat pulları' basılmıştır. İşte bu ÅŸefkat, yardım kuruluÅŸlarımız sayesinde, dünyanın en ücra yerlerinde bile kendini gösteriyor, milletimizi temsil ediyor.
Åžefkat ve merhamet bahsini, elbette yok yere açmadım. Yüksek kültürümüz, güzel ahlakımız ve mesuliyet duygumuz, bize, misafirin emanet dairesinde olduÄŸunu söyler. O, canımızdan ileridir.
Ayrıca, gelen, bereketiyle birlikte gelir. Sofraya, fazladan bir kaşık koymakla bin kaşık koymak arasında fark yoktur.
Ülkemize sığınan Suriyeli kardeÅŸlerimizi geri göndermeyi seçim vaadi yapanlar, belli ki, Türkiye'nin ne anlama geldiÄŸini idrak edememiÅŸ kimselerdir.

YENİŞAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.